Bu haftanın ikinci anneler ve bebekleri buluşmasındaydık bugün. Herkes ne kadar büyümüş yahu! Uzun aradan sonra Melisa'nın annesi Meltem'lerde buluştuk. Çocuklarımız oynarken, biz de yedik, içtik, önümüzdeki buluşmalara ekleyeceğimiz "oyun saati" uygulamalarını planladık. Nerdeyse tüm minikler ordaydı: Melisa, Elif Rüya, Uluç, Doğay, Mehmet, Alya ve Ada.
Bugün en büyüklerin büründüğü -Ada, grubun yine en küçüğüydü- nispeten sakin yapı beni şaşırtan şey oldu. Hande ve Sıla'ya sorduğumda, işlerin 1.5 yaş civarı biraz kolaylaştığını, Mehmet'le Uluç'un eskisi gibi hareketli olmadığını söylediler. Sıla ayrıca bu zamanlarda çocukların yine biraz anneci olabileceğinden, bazı ortamlarda çekingen tavırlar sergileyebileceklerinden bahsetti. Tabii ki oğluna refernasla!
Annelik bitmeyen bir deneyim. Ve ne büyük heyecan. Her gün diğerinden farklı. Bazen birbirini takibeden dönemler siyahla beyaz gibi ayrı. Ama hepsi birbirinden güzel.

Ada hem yaşıtlarının çokluğuna, hem de oyuncakların bolluğuna şaştı kaldı. O bisikletten, öbür arabaya atladı durdu -ne o dil kızım yine dışarda?. Adakız biraz oyuncak fakiridir, gaddar annesi çok oyuncak almaz ona; vardır tabii en gerekli, eğitici bir şeyleri. Ama oyunları hayal güçleriyle kurarlar çoğunlukla, müzikle desteklerler her oyunun ucunu bucağını.
Bugün kızım kendinden ayca büyük diğer arkadaşlarını seyretti ciddi ciddi. Sonra da katıldı oyunlara; oyuncaklar, kitaplar paylaştı arkadaşlarıyla. Meltem'e burdan teşekkür ediyoruz. Bir hafta sonraki buluşmayı dört gözle bekliyoruz.