13 Nisan 2011 Çarşamba
Yatağının Adı
23 Kasım 2008 Pazar
Evrenin Sırrı
Bana göre beynimin az çalışan yarısına ait uzak ve görkemli konuların hakimi Erk. Fizik ve koluna taktığı felsefe. Ünlemsiz yazıyorum, ünlem yanında 'espri' gibi kalır çünkü: Erk, evrenin sırlarının peşinde.
Hayallerinin peşinden giden, beynini kullanmayı bilen, kabul edileni dürtmekten korkmayan, araştıran, eleştiren, cesaretle inandığını savunan, ilkeli bir bilim insanı Erk Durgun.
Erk bu gece beni düşündürdü...
Aklını bağımsızca kullanmayı bil küçük kızım, öğren, sorgula, hayaller kur, inan, üret. Beynini özgür bırak. Korkma.
...Tamam mı minik bebeğim?
16 Haziran 2008 Pazartesi
Büyükada'da Bir Konser daha
O kadar mutlu oluyorum ki anlatamam.
12 Haziran 2008 Perşembe
Reunion ve Hayaller
Dünün bir önemi de, Ada doğduğundan beri 3. kez (yazıyla : Üç) gece dışarı çıktım. Ve Fethi ikide kaldı. Çünkü evde Ada'nın başında kaldı. Yardımcımız gelmemişti ya, dışarıya çıkabilme hayalleri kurup, hüsrana uğramıştık ya. İşte o yüzden. Biraz gelişmeler var, herşey belli olunca yazacağım.
Nefes almak iyi geliyor. Dün buluşmadan sonraki feci (mide bulantılı, baygınlıklı) baş ağrıma bakılırsa, ve sebep olduğu şeye -aşırı gevezelik!, durumumun artık vahimleştiği söylenebilir. Yapıncak artık hayata dönmek istiyor. Arada sırada yani, çok iddialı değilim. Ama ayda bir sinema, ayda bir arkadaş ziyareti, ayda bir dışarda yemek, gece sahilde yürümek gibi şeyler artık çok çekici geliyor. Ve tüm bunları Ada'nın evde mışıl mışıl, güvende uyuduğunu düşünerek yapabilmek.
Olacak, olacak. O günleri de göreceğiz. Küçüğümle geçen her dakikanın tadına varmam için artık bu gerekli, şarj olarak yorgunlukları atmak zorundayız.
10 Haziran 2008 Salı
Rengarenk Hayat
Aslında bana göre anneye moral partisi olan, bana çok iyi gelen parti. Akrabalar, arkadaşlar, sadece kızlar değil, kadınlar-erkekler, herkesin bizimle olduğu; çok gülüp, çok eğlendiğimiz güzel gün. Yazdı, adadaydık, piyanoda da sana özel bir program çalmıştı annen, hamileyken hep çaldıklarını: Mozart "Ah! vous dirai-je maman" (Daha Dün Annemiz Çeşitlemeleri), Chopin Berceuse (Ninni) ve Brahms ninniler...
Hayatı keşfetmeye çalışıyorsun. Keşfet hayatı, dibine kadar yaşa. Tüm renklerini gör, tanı, en çok da parlak renkleri bebeğim. İlk partindeki balonlar gibi cıvıl cıvıl bir hayat olsun önünde...
6 Haziran 2008 Cuma
Yazının Dili
Pınar kırk yıllık arkadaşım.
Ben de bir yalancıyım.
Kırk yıllık arkadaşım değil, blog arkadaşım. Onu blogundan, blogumdaki yorumlarından; tam da yukarda anlattığım gibi tanıdım. Bir de Music Together buluşmasındaki "memnun oldum", "ben de"lerden. O kadar. Bugün buluştuk. Kahvaltı yaptık, 4 saat. Eski bir dost bulmuş gibi oldum. Konuşmaktan sesim kısıldı, yoruldum.
Ne güzel oldu...
29 Mayıs 2008 Perşembe
25 Mayıs 2008 - devam
Buluşuyoruz, bol sohbetli, bol müzikli cumalar var artık. Ada müzikle büyüyor. Genelde koltuğunda Rudi'nin şarkılara kendi şarkılarıyla eşlik ediyor. İlle de piyano başına oturmak isteyip mızmıza başladığında Rudi kucağına alıyor, öyle söylüyor.
Devamı resimlerde... Öncesi, gece bülbül sesleri eşliğinde çalışırken; ertesi gün Rudi ile konserin son selamında; konser sonrası pastamı keserken; her şey bittikten sonra Ada ile iki tıntın, bir pımpım yaparken. Dediğim gibi, ben resim çekemedim, çekenler yolladıkça slayda ekleyeceğim.
Rüya gibi bir gündü benim için, en güzel doğumgünlerimden biri. Ve tabii hayallerin gerçekleştiği. O evde -Fethi'ye dedesinden miras anı dolu bir mekan- böyle konserler gerçekleştirmeyi kaç zamandır düşlüyordum. Aile arasında çalmıştım da, ama bu seferki başkaydı, kalabalıktı, ve mutlu, pozitif bir kalabalık. Gelen herkese teşekkürler.
Devam edeceğiz, belki yazın ayda bir kere? Belki başka enstürmanlarla? Bakalım... Düşle Yapıncak düşle.
26 Mayıs 2008 Pazartesi
25 Mayıs 2008 Konser ve Doğumgünü
18 Mayıs 2008 Pazar
Mehmet Bir Yaşında
Yavru kuşlar büyüyor. Bebek kelimesi yerini 'küçük çocuk' lafına bırakacak yavaş yavaş. Ha bakalım...
16 Mayıs 2008 Cuma
Mutluluk
Budur. Mutluluk, bir şeyin nerdeyse bir yıl önce hayalini kurup, aylar sonra gerçekleştirebilmektir.
Taşınır taşınmaz Ankara'ya gittik, orda da erkenden Ada geldi zaten. Sonra bir harala gürele, tahmin edersiniz. Ada'nın 2.ayında buraya döndük. Sonbahar, kış, ilkbahar... Bahara bile çiçeksiz girdik. Ama bugün, evet bugün...bu balkon başka bir güzel. Henüz çiçeklenmemiş sardunyalar ama üzerlerinde bir sürü yavru, patlamayı bekliyor. Balkonumda çiçek açtı ey dostlar!
Yalnızbaşına kahve-gazete keyfinin, Adakız'la beraber öğle yemeğinin tadı başka. Ama bir de güzel sohbet olursa arkadaşlarla, dostlarla, yine burda; tadına doyulur mu bu balkonun, bu taze çiçeklerin.
4 Mayıs 2008 Pazar
Müzikli Bir Gün
Bugün müzikal buluşmamız vardı. Hem de iki ders üstüste. Geçen hafta sevindiren bir ilgi olmuştu, bugün de işte bu şekilde biraraya geldik müziksever anne-babalar ve çocuklarıyla. Ve blog anneleriyle tanıştım, Pınar, Özgür, Didem, Aylin, Burcu!! Ne güzel oldu.
-1.jpg)
-1.jpg)
-1.jpg)
Açılış öncesi bu müzikal buluşmalar aileler için tanıtım, benim içinse deneyim aslında. Artılarımı, eksilerimi görme fırsatı. Teknik hazırlığın ne kadar önemli olduğunu fark ettim mesela (ör. müzik setinin CDdeki track'leri gostermeme sürprizi!) Ve eve gelir gelmez, bizim minik seti arabaya attım, artık nereye gidersem o da oraya, n'olur n'olmaz.
Dersler resmi olarak başladığında her aileye derslerde söylenecek şarkıları içeren iki CD verilecek. Biri arabaya, biri eve. Şarkılar neşeli, dinledikçe kulaklar dolacak, dinledikçe müzikler hafızalara yazılacak. O zaman işte dersler farklı bir heyecanla beklenecek.
"Bir küçük tavşan, yes maam, hop hop hoplar, yes maam, sebzelerii yer, y..."
Yorulmuşum bugün. Dersten sonra da uzun süredir görüşemediğimiz "en dostlarım" geldiler. Bu şehirdeki görüşememe meselesi başlıbaşına bir konu. Tuluğ'la Sevil'in özel durumları da var gerçi.
Tuluğ Tırpan Türkiye'deki en başarılı müzisyenlerden biri, müziğin her telinde yetkin arkadaşım. Sevil'se başarılı antropolog eşi. Tuluğ'un turneleri, Sevil'in artık onu bunaltan yoğunluktaki akademik hayatı onları Ada'yla ancak buluşturabildi. İyi ki geldiniz. Artık evimizin yolunu biliyorsunuz, yine bekliyoruz!
18 Mart 2008 Salı
Kelebek
15 Mart 2008 Cumartesi
Günlerden Cumartesi
Akşamsa misafirlerimiz vardı. Bir kara gözlü daha geldi bize bugün. Bir minik abla! Merter ve Pelin'in tatlı kızları Derin. Merter çok eski dostumuz, eşi Pelin ve tatlı kızlarıyla bugün tanıştık. Yine geç bir buluşma. Yine çok güzel bir gün. Ada'nın geleceğini Derin'de gördük. Sınır tanımaz bir merak, büyük iletişim becerisi, harika ilgi çekme yöntemleri, ve kardeşine kelime anlamı ile "kucak dolusu" sevgi gösterme cömertliği. Ada'yı kucaklaması ve öpmesi kaydedilmesi gereken bir sahneydi, yakalayamamışım.
İkisi de uykusunu tam alamamışken tanıştılar. Oyun tabii en heyecanlı ortak noktalarıydı. Oynadılar, iyice haşat oldular!
Ada heyecana gelemiyor, çok coşuyor, çabuk yoruluyor. Hemen uykusu geliyor. Mışıl mışıl uyuyor canım kızım...
12 Mart 2008 Çarşamba
Bir Doğumgünü, Bir Ziyaret ve Ağlayan Bir Kız
Tabii sadece doğumgünü değildi dünkü aktivitemiz. Akşam da Tolga ile Deniz ziyaretine geldiler Ada'nın. Sonunda. 7.5 ay rötarla! Ama olsun iyi ki geldiler. Keşke daha çok gelseler. Bana sanki kucaklarındaki şey onlara çok yakıştı gibi geldi!