Bilgisayarımda yine wqxr.com. Balkonum açık, dışardan gelen ıslak toprak kokusu, uzaklardan gelen köpek sesleri. Yanımda Tracy kitabım, diğer yanımda yaz-çiz defterim...
Bugün yüzümü geleceğe döndüm. Gerçekten. Ne dündeyim, ne bugünde. Dünü es geçmek güzel, bugünü kaçırmak manasız. Geleceğe bakmaksa şu an safi heyecan. Dün sonbaharın kokusu uğradı buralara, bugünse ıslaklığı ve rüzgarı. Her ne kadar sıcak insanı, yaz insanı olsam da hoşuma gitti. Belki yüzümü bir anda geleceğe çeviren sonbaharın selamıydı, bilmiyorum.
Yine mevsim geçişi mi bilmem -buralarda ağustosun ilk yarısı yaz, ikinci yarısı sonbahardır- sahneye uygun bir mahmurluk vardı bugün üstümde. Ameliyat günümden beri geceleri ortalama uyku saatim 4.5 saat. Gecenin 3'ünde kalkıp karpuz yiyorum çünkü!! Eh karpuzlar da koflaşmaya başlayınca, uyku bırakmamaya başladı papucunu karpuza. Uyku saatlerim de artmaya başladı bir anda. O değil, yine bugün, tam da günün ortasında 3 saate yakın uyudum. Ne keyif! Ne beklenmedik.
Dinleniyorum, dimdik ve oturarak yatmaya alışıyorum. Ve de rahat geliyor, ne komik. Kendimi kumsalda kumların üzerine kurulmuş bir şezlongda güneşleniyor hayal ediyorum. Tutuyor. Yoğun bakımdaki hemşireleri nasıl bunalttığımı hatırlayınca, bugünleri bulmam mucize. Yeni ayılmışım, ağzımdan boruyu henüz çıkarmışlar, ilk sözüm "kalkıp yürüsem biraz?", hayır diyorlar, tutturuyorum, "lütfen, kalkıp yürümek istiyorum, böyle yatamam sürekli, yürüyebilir miyim?" ve bu soruyu her beş dakikada bir soruyorum!! Rezalet...
Aklım fikrim, Eylül ayında kavuşacağım öğrencilerimde, Music Together'ın resmi açılışında, vermeyi planladığım derslerin müfredatlarında, konser programlarında... Broşürlerde, websitesi metinlerinde, enstürman siparişlerinde. Tüm bunların yanında gıdım gıdım ilerlediğim -yine de yaşasın! ilerlediğim- tercümemde.
Ve...bunları yapmamı sağlayacak düzgün bir yardımcı bulmakta. Çok iş var, çoook...
Bugün yüzümü geleceğe döndüm. Gerçekten. Ne dündeyim, ne bugünde. Dünü es geçmek güzel, bugünü kaçırmak manasız. Geleceğe bakmaksa şu an safi heyecan. Dün sonbaharın kokusu uğradı buralara, bugünse ıslaklığı ve rüzgarı. Her ne kadar sıcak insanı, yaz insanı olsam da hoşuma gitti. Belki yüzümü bir anda geleceğe çeviren sonbaharın selamıydı, bilmiyorum.
Yine mevsim geçişi mi bilmem -buralarda ağustosun ilk yarısı yaz, ikinci yarısı sonbahardır- sahneye uygun bir mahmurluk vardı bugün üstümde. Ameliyat günümden beri geceleri ortalama uyku saatim 4.5 saat. Gecenin 3'ünde kalkıp karpuz yiyorum çünkü!! Eh karpuzlar da koflaşmaya başlayınca, uyku bırakmamaya başladı papucunu karpuza. Uyku saatlerim de artmaya başladı bir anda. O değil, yine bugün, tam da günün ortasında 3 saate yakın uyudum. Ne keyif! Ne beklenmedik.
Dinleniyorum, dimdik ve oturarak yatmaya alışıyorum. Ve de rahat geliyor, ne komik. Kendimi kumsalda kumların üzerine kurulmuş bir şezlongda güneşleniyor hayal ediyorum. Tutuyor. Yoğun bakımdaki hemşireleri nasıl bunalttığımı hatırlayınca, bugünleri bulmam mucize. Yeni ayılmışım, ağzımdan boruyu henüz çıkarmışlar, ilk sözüm "kalkıp yürüsem biraz?", hayır diyorlar, tutturuyorum, "lütfen, kalkıp yürümek istiyorum, böyle yatamam sürekli, yürüyebilir miyim?" ve bu soruyu her beş dakikada bir soruyorum!! Rezalet...
Aklım fikrim, Eylül ayında kavuşacağım öğrencilerimde, Music Together'ın resmi açılışında, vermeyi planladığım derslerin müfredatlarında, konser programlarında... Broşürlerde, websitesi metinlerinde, enstürman siparişlerinde. Tüm bunların yanında gıdım gıdım ilerlediğim -yine de yaşasın! ilerlediğim- tercümemde.
Ve...bunları yapmamı sağlayacak düzgün bir yardımcı bulmakta. Çok iş var, çoook...
7 yorum:
Merhaba sevgili Yapıncak,
Şimdi gruba da mail attım, music together konusu açılmışken bir kere daha ne kadar sabırsızlandığımı, aynı zamanda senin tüm enerjinle yeni projelere hazırlanmana ne kadar sevindiğimi söylemek istedim.
Ada'ya ve sana sevgiler
gelmiş yaz yağmuru ziyaretinize haydi hayırlı olsun günden güne o karamsar durumun gitmesine günden güne güçlenmene çok seviniyorum grup çalışmalarıda başlamış haydi hayırlısı yürü yapıncak yürü seni kim tutabilirki bu enerjik yapıyla millet bu kadar ağır ameliyattan sonra bir sene mızlanıp durur sende hemen ne yapsam diye araştırıyorsun seni işte bu çabuk iyileştiriyor önce sen kendine hep güven ki kızın ailen senin gücüne inansın
iyiki tanıdım seni hayatta neleri boşu boşuna dert ettiğimizi tekrar gözden geçirdim anladım sağol arkadaşım sağol ve bizi yazılarınsız bırakma başını çok ağırttım sevgiler
Bunu hep yapmalıyız aslında sevgili Yapıncak, dün değil; bugün ve de sonrası... Şu an varsa, gelecek de var... Ne güzel böyle hep projelerinizin, yapacaklarınızın olması; gerisi, ufak tefek problemler, elbet hallolur, gider... Adacığa ve anneciğe sımsıcak sevgiler...
Merhaba Yapıncak.Kendini iyi hissetmene ve güzel düşünceler içinde olmana sevindim.Umarım güneş gibi parlak ve enerjik kişiliğinle yaratıcılığın tekrar, eskisinden de daha güçlü ve üretken olur..Güneşin ışıkları taa buradan ,Gökçekızıma ve bana ulaşır....Zifiri karanlıkları delebilecek ışık, kurak topraklara kavuşan yağmur damlaları gibi olsun...
Gökçekızımdan ve benden kucak dolusu sevgiler...
Projelerini hayranlıkla takip ediyorum.Ayrıca hayata geçirmeni ve faydalanmayı da bekliyorum desem:))
**Sevgili Elif, az kaldı, ben de sabırsızlıkla bekliyorum.
**annecik, kendime geldim ve yazilar devam ediyor, elimde bir gevezelik ki tutamıyorum zaten :)
**dgül, doğru, bugün ve sonrası. bugünü yaşamak için anı görebilmek, yarını yaşamak için hayalleri gerçekleştirecek gücü bulabilmek galiba mesele. Bizden de sevgiler.
**sevgili Hediye, güzel dileklerin için teşekkürler! Gökçekız'a sevgiler.
**Özgür'cüğüm, sadede gel diyorsun galiba :)) az kaldı, az kaldı.
kendini iyi hissetmene ve günden güne güçlenmene çok sevindim:)her geçen gün sana güç,huzur ve ada kızla bıcır bıcır günler getirsin:)
Yorum Gönder