Saatim çaldı bip bip bip
Yüzümüü yıkadım şap şap şap
Dişimii fırçaladım faş fuş fuş
Kahvaltı yaptım
Ham-Hum-Huuuum
Yüzümüü yıkadım şap şap şap
Dişimii fırçaladım faş fuş fuş
Kahvaltı yaptım
Ham-Hum-Huuuum
Lalalla lal lal la!
Yukarıdaki resim eski zamandan. Günün anlam ve önemine uygun bulup yükledim gitti. Altındaki şarkı sözleri ise ana-kız pek sevdiğimiz Banu Kanıbelli CD'sinden -ki bu CD sevgili Pınar'ın hediyesidir ve bir kez daha teşekkür etmek gerekir.
(Diğer teşekkür de burdan Pratikanne'ye. Bir süredir yapacaklar listemde duran bir konuyu ele aldığı, "Çocukları Sakinleştirmek için Müzik" başlıklı yazısının sonunda çok güzel bir CD öneri listesi çıkardığı için)
*
Evde, bitmeyen "su oyunları." Pozitif düşünüp bu olaydan mutlu olmalı. Dışarda, kem küm "El sıkışmasak? Öpmüyorum aman ne olur ne olmaz" kıvranmaları. Okulda, teknik bilgi konferansları. Kafa karışıklığına girmiyorum bile.
Bugünlerde önüm, arkam, sağım, solum;
... Korku.
Ne biçim iş bu?