Montessori grubumuzun 'Büyüyorum Eğleniyorum Öğreniyorum' aktivitesinin bu haftaki konusu "Kokular" idi.
Ada'nın kokuya karşı duyarlı olduğunu söylemem zor. Örneğin şu ana kadar hiç bir yemeği ayırmamış durumda. Ciğeri de (!), kuru eriği de, balığı, yoğurdu da aynı iştahla yiyor (ve tabii bizi sevindiriyor, sağolsun). Bazen hatta olur da yanlışlıkla bozuk bir şey yediriversek bir şekilde, onu da hiç fark etmeden iştahla midesine indirir diye korkuyorum.
Bu sebeple bu haftaki BEÖ deneyimizi daha bilinçli şekilde yapmaya çalıştık. Ada'ya sırayla çok keskin kokulu bir kırmızı gülü, ağır şekerli kokulu bir tatlı kavunu, parfüm şişesinden gelen keskin kokuyu, bir limonu ve diş macununu koklattım. Koklarken abartı burun hareketleri yaparak ona örnek olmaya çalışıp, beni taklit etmesini ve nefesini bilinçle içine çekmesini sağlamaya çalıştım.
Sonuç: Ada hepsini yemek, gülü de yalamak istedi. Yüzünde koku değişimini veya koku zevkini ele verecek hiç bir değişim olmadı. Ama ona gösterdiğim şekilde nefesi içine çekerken yeni bir mimik sahibi oldu (Aslında ilk öğretmeni büyük hala Büşşin'dir söylemem gerek).
Şimdi koklayacak bir şey olsun olmasın, bu suratla karşımıza çıkıp hem ilgimizi kendine çekiveriyor, hem de bizi güldürüyor.
Ada'nın kokuya karşı duyarlı olduğunu söylemem zor. Örneğin şu ana kadar hiç bir yemeği ayırmamış durumda. Ciğeri de (!), kuru eriği de, balığı, yoğurdu da aynı iştahla yiyor (ve tabii bizi sevindiriyor, sağolsun). Bazen hatta olur da yanlışlıkla bozuk bir şey yediriversek bir şekilde, onu da hiç fark etmeden iştahla midesine indirir diye korkuyorum.
Bu sebeple bu haftaki BEÖ deneyimizi daha bilinçli şekilde yapmaya çalıştık. Ada'ya sırayla çok keskin kokulu bir kırmızı gülü, ağır şekerli kokulu bir tatlı kavunu, parfüm şişesinden gelen keskin kokuyu, bir limonu ve diş macununu koklattım. Koklarken abartı burun hareketleri yaparak ona örnek olmaya çalışıp, beni taklit etmesini ve nefesini bilinçle içine çekmesini sağlamaya çalıştım.
Sonuç: Ada hepsini yemek, gülü de yalamak istedi. Yüzünde koku değişimini veya koku zevkini ele verecek hiç bir değişim olmadı. Ama ona gösterdiğim şekilde nefesi içine çekerken yeni bir mimik sahibi oldu (Aslında ilk öğretmeni büyük hala Büşşin'dir söylemem gerek).
Şimdi koklayacak bir şey olsun olmasın, bu suratla karşımıza çıkıp hem ilgimizi kendine çekiveriyor, hem de bizi güldürüyor.
4 yorum:
butun gosterdiklerini hemen yemek istemesini tatli tombisligine vericem ama o yastaki bebekler hala daha genelde her seyi agizlarina sokarlar. ya disleri cikiyordur onu kasimak icin ya da bir seyi daha iyi duyumlayabilmek icin. belki de daha koku duygulari cok gelismis olmuyor. yoksa Eren kakali beziyle mutlu mutlu oturur muydu? belki de bu Eren'e has bir sey. tuvalet egitiminin on kosullarindan birinin bebegin dolu bezinden rahatsiz olmasi diye okumustum. oooo biz onu beklersik Eren kim bilir kac yasina gelir. konu acilmisken tuvalet egitimine basladin mi? Tracy Hogg'u uygulayacak misin? cok abes bir soru mu oldu? cok merakla bekliyorum o postunu. biz hafiften basladik ama utanarak yazayim ki her konuda oldugumuz gibi bunda da pek sistematik degiliz.
merak etme kesin öğrenmiştir koklamayı.Birgün hiç ummadığın bir yerde koklayarak seni şaşırtır. Çocuklar sürpriz yapmayı seviyor...
Pınar'cığım, bildiğim kadarıyla işitme duyusu en çok kazanılan yeti, koku alma ise en son. Zamanla öğrenecektir evet, ama henüz sıra gelmemiş demek ki :)
Mine'ciğim tuvalet eğitimine başlasam da söylemem ;) Kural bu ya, yoksa, iki dakikada bir noldu sorularıyla bunalıp pes edermiş aileler, emir büyük yerden :)
Ama başlamadığımı söyleyebilirim. Ada söylenen işaretleri verdi -kakasından da rahatsız oluyor mesela artık- aslında ama biraz seyyar durumumuzdan, benim hafif kafa karışıklığımdan ve hayatımızdaki değişikliklerden dolayı şu an doğru zaman değil.
Her şey rayına oturunca başlayacağız. Tuvalet adaptörünü aldım. Ve Tracy'nin yöntemini uygulamayı amaçlıyorum evet.
Aslında bence kilit kelime kararlı olmak, kolay ya da zor, doğru ya da yanlış, bir sisteme sahip olmak ve ısrarcı olmak. Çocuklar için en önemli şey önlerini görebilmek çünkü. O da tekrarla sağlanıyor. Ve onlar tekrarı çok seviyor!
Minik Ada, daha cok kucuk tabi koklamak icin ama simdiden ogrenmeye basladi ya koklamayi, inan seni cok sasirtacak!
Yorum Gönder