21 Mayıs 2008 Çarşamba

Dondurulmuş Sütlere Veda

Aylar önce sağıp buzluğa kaldırdığım sütlerin son paketleri.

Gözyaşları eşliğinde...
Çöpe.

Hikaye hazin. Ve bunu yapmak hiç hoş değil, anneler anlar. Ama bitti. Hem zamanları doldu. Hem de dolmadan önce Ada'ya verdiğimde hiç beklemediğim bir reddediş olmuştu zaten.

Ona rağmen, son kullanım tarihlerini de aşarak dolapta kaldılar. Atamadım. Kısmet bugüneymiş.

Hikayem şöyle: Süt vermek, mümkün olan en geç zamana kadar sürdürmek amaçtı. Şanslıydım, süt boldu, Ada'nın arası da sütle iyiydi. Ama Ada geceleri uyanmazdı, bense kalkar patlamaya hazır bombaları sağardım. Mecbur. Öyle öyle buzlukta paketler birikiyordu. Bunları bazen dışarı çıkarken kullanırdık. Biberona koyar, parkta, sahilde içirirdim. Ada severdi, problem yaşamazdık.

Sonra bir gün, 4.ayın sonlarında, süt azalmaya başladı. Panik, depresyon, ne derseniz işte. İnsan inanamıyor, çok üzülüyor. Verdikçe çoğalır demeyin, sürekli veriyor, sürekli de sağıyordum. Ama işte cc'ler azalmaya başlamıştı. Geriye bakınca, iki sebep net. Biri bir konserimiz olacaktı, fark etmeden heyecan yaptım muhtemelen. Diğeri de, tam da o konser günlerinde ciddi bir akciğer enfeksiyonu geçirdim. Sonuç...mama takviyesi.

Küfür gibi! Nefret ediyordum. Öyle öyle bir kaç zaman daha gitti, ben meme vermeye devam ettim. Ek mama vermeye de. Ara ara sütümün çoğaldığı da oldu, sevindik. Ve size söyleyeyim, Ada 10 aylık, hala meme veriyorum. İki damla evet. Ama iki damla! Her damlası kıymetli ya, o iki damla bizim için önemli.

Anafikir: Emziren anneler yorulmayacak, morallerini sağlam tutacak ve sağlıklı olacak. Başka çare yok. Çevreleri de onlara bu huzuru sağlayacaklar. Bu kadar. Şakası yok, vücut derhal cevap veriyor.

Gelelim dondurma meselesine. Ve hemen kısa birkaç bilgi, bilmeyenlere, bilip de unutanlara (bu siteden derlenmiştir):

Önce rakamlar:

Sağılmış sütleri 16 derecede 24 saat, 19-22 derecede 10 saat, 26 derecede 4-6 saat, 30-38 derece arası 4 saate kadar dışarda tutabilirsiniz. Sütler 0-4 derece sıcaklığı olan bir buzdolabında 8 saate kadar, tek kapılı buzdolabı dondurucusunda 2 haftaya kadar, altta üstte kendi kapısı olan dondurucularda 3-4 aya kadar, ticari dondurucu veya sürekli -18'de çalışan dondurucularda ise 6 aydan 1 yıla kadar bozulmadan bekleyebilir.


Süt paketlerinin üzerine mutlaka sağıldığı tarih yazılmalıdır. Buzluktan çıkan sütler buzdolabında veya serin suda çözülmeli, sonra ılık suda bekletilip, hafifçe karıştırılmalıdır. Mikrodalga veya ocakta ısıtmak yok. Çözülen süt 24 saate kadar tekrar buzdolabında saklanabilir ama bir daha buzluğa kesinlikle konulmamalıdır. 24 saat içinde de tüketilmesi gerekir. İşyerinden eve getirilirken buzlu çantada taşınması uygun olur.

Haa bunlara dikkat edince bebeklerimiz sorunsuzca lüpletir mi sütü? Çoğunlukla evet. Süte sinen buzdolabının hafif kokusu bile zararlı değilmiş miniklere, hatta fark etmeden afiyetle içerlermiş genellikle. Ama bir de bazı anneler varmış ki, sütlerindeki yağ oranları ve bu yağın dondurma işlemi içinde geçirdiği değişimler, sütü bozarmış. O zaman da bebek hemen anlarmış.

Bu konuda birkaç şey daha yazacağım galiba...

7 yorum:

pinarbk dedi ki...

Benim de senin gibi çok bol sütüm vardı. İşe başladım, ilk kontrolde anlaşıldı ki Duru kilo almamış, mamaya başlıyoruz dedi doktor. Nasıl ağladım nasıl ağladım. Hepsi iş yüzünden olmuştu, bebeğimi besleyemiyordum, çok mutsuzdum. Envai çeşit şey içtim.
Hala emziriyorum, bunun için de çok mutluyum ama ilk yaşadığım üzüntüyü anlatamam.
Dediğin doğru annelere huzur ve mutluluk gerekiyor emzirirken. Stresten uzak durulmalı.

Adsız dedi ki...

Taşınma telaşı sonunda bitti ve artık yeni evimizde bir yarım saat dinlenme molası vermişken bir ziyarette bulunayım dedim.Benim de sütüm ilk başlarda bayağı boldu ve Duru'ya da yarıyordu ama son bir kaç aydır tartı kilosu azaldı ve biz de ek gıdalara başladık.Fakat hala kilo almamak yerine boyunu uzatmakta ısrarlı...Ada'yı kocaman öpüyor,yeni evimize ve Duru'nun bloğuna da bekliyoruz...www.shaggyland.blogcu.com

KEO dedi ki...

Ben de bir ara azalıyor diye stres yapmıştım, ama mama vermeye gerek kalmadan arttı yine:) sanırım kafama takmadığım bir ara arttı kendiliğinden.Ne zaman yetmeyecek dersem o zaman azalıyordu.Sağdıklarımın(10-15tane) hiçbiri çöpe gitmedi, sütüm bol fakat ekstradan sağacak kadar değil, biz de dışarı çıkarken kullandık bittiler.Ama temmuzda işe başlayınca ne olacak bakalım??

Mine dedi ki...

Yapincakcim cok guzel bir konuya deginmissin. Ben de tesadufen bu aralar yeni bir kitap okudum ve radyoda emzirmekle ilgili bir roportaj dinledim.
Once kitap: "Our Babies, Ourselves: How Biology and Culture Shape the Way We Parent". Meredith Small tarafindan yazilmis. Kadin etnopediatri uzerine uzmanlasmis ve bu kitapta Dogu ve Batida'ki farkli kulturlerin cocuklarini nasil yetistirdiklerini anlatiyor, bilimsel arastirmalara dayanaraktan. Cok enteresan. Tahmin edebilecegin gibi Bati kulturlerinde emzirme daha az. Ayrica bebek-anne kontagi da. Genelde Dogu kulturlerinde anne bebegini hemen hemen butun gun sirtinda, kalcasinda bir sekilde tasiyor. Gece de beraber uyuyorlar. Burada uzun uzun yazmayacagim ama bunun pek cok yarari var.
Emzirme konusuna gelince de bir cok kulturde emzirme yillarca suruyor. Pek cok kulturde 6 yasa kadar emzirmek tuhaf degil mesela.
Radyo programindaki kadin da emzirme danismaniydi. Burada (blog okuyuculari icin belirteyim burasi ABD) "breast feeding consultant" diye bir sey var bilmiyorum Turkiye'de de var mi. Bunlar yeni anneye nasil emzirecegini ogretiyor. Ayrica istedigin zaman telefon edip danisabiliyorsun. Bu konuda uzman olduklari icin doktorlardan daha cok bilgiye sahipler. Mesela benim doktorumun cocugu yoktu dolayisiyla bilgileri hep teorikti. Neyse radyodaki danisman tabii ki emzirme taraftari hem de emzirebildiginiz kadar uzun. "Breast is Best". Endonezya'da 12 yasindaki cocugunu emziren anneler cok olagan disi degilmis. Eskimolari arastiran bir antropologun 26 yasindaki bir Inuit adamin avdan yorgun gelip kendini iyi hissetmedigini soyledigi zaman annesinin hemen gogsunu acmasini anlatti.
Esas ilk kez ogrendigim bir sey su ki anne sutunde beyni besleyen maddeler varmis. Inek sutunde de guclu kemik yapimi icin bol kalsiyum. Yani her canli kendi yavrsununun neye ihtiyaci varsa ona gore sut yapiyor. Dolayisiyla hakikaten anne sutunun yerini hic bir sey alamiyor.

Yapincakcim o sutleri dokerken senin neler hissettigini tahmin edebiliyorum. Ben senin yasadiklarini yasamadim. Eren 1 yasina gelince ben kestim. O da cok mutsuz olmadi bu durumdan. Bir arkadasimin oglu daha bir yasina basmadan kendiliginden birakmis, reddetmeye baslamis memeyi anne cok uzulmus. Ne yalan soyleyeyim benim de icim bayagi burkulmustu, kendi tercihim olmasina ragmen biraz aglamistim da ama artik beslenmekten cok emzik yapmisti benim memeleri Eren.
Uzulme, bak 10 ay emzirmissin, bir cok anneden daha cok.

Iyi ki geriye donup bakip sutunun azalmasinin sebeplerini bulup/tahmin edip yazmissin. Cunku ben "benim sutum hic olmadi o yuzden veremedim" sozlerini hic anlamiyorum. Insanlar hayatlarini bir butun olarak gormuyorlar. Psikolojik faktorlerin fizyolojik sonuclar dogurdugunu dusunemiyorlar.
En guzel ornek benim annemin nesli. Annem beni 3 ay kadar, kardesimi de 1,5 ay kadar emzirmis, emzirebilmis ancak. Sutu yokmus! Benim sutumun resmen fiskirdigini gordukce cok sasiyordu. Hatta Eren 8 aylikken biz Turkiye'deydik ve ben hala tam gaz emziriyordum ve annemin neslindeki kadinlar bana cok sasiyorlardi, bizim devrimizde bu kadar uzun emzirilmezdi demislerdi. Evet galiba malesef onlarin neslinde bir toz mama (Esema) modasi varmis ve bunu bir modernlik, Batililik olarak goruyorlarmis. Eh sen emzirmeyip o mamalari verirsen sutun tabii ki kesilir. Kundak, besik gibi pek cok sey koyluluk olarak dusunuluyormus ki bize hastanede nasil kundak yapacagimizi ogretmislerdi.
Senin blogdan ve yorumlardan okudugum kadariyla bu trend bitmis artik ve bizim nesil bol bol emziriyor.
Bu arada ise baslayanlara bir sey yazicam. Burada ise baslayan bir arkadasim oglen tatilinde odasinin kapisini kitleyip pompaliyormus. Hatta bazi isyerlerinde bunun icin ozel bir oda bile varmis. Sutunun azalmasini istemeyenler fakat calismak zorunda olanlar acaba is yerinizde pompalamaniz cok mu zor olur? Tabii ne is yaptiginiza ve is yerinin ortamina bagli.
COOOK uzun yazmis oldum ama onemli bir konu.
Butun emziren annelere mutlu, huzurlu, bol sutlu gunler!

ela selin dedi ki...

Süt olayi hakikaten beyinde bitiyor. 1 ay önce birakmaya karar verdim. Kizim cok istekle emmek istemesine ve devam etmesine ragmen sütüm kendiliginden azaldi. Simdi en fazla günde iki kere o da cok az emziriyorum.
Ne mutlu sana ilk aylar bol bol emzirmissin. Ada bebek de cok güzel serpilmis. Ama bu cöpe giden sütlere üzülmeni öyle iyi anliyorum ki...

Yapıncak Gürerk dedi ki...

Sevgili Pınar, nasıl yansıyor değil mi hayatın gerginliği? Ne güzel ama üstesinden gelebilmişsin.

Ozturk ailesi, yeni evinizde Duru'nuzla beraber mutlulukla, güle güle oturun.

Özgür sen de kurtarmışsın ucundan, temmuzda da bir şey olmayacaktır, yeter ki kafanı rahat tut, hem zaten uzun uzun da emzirmiş durumdasın ne güzel.

Mine döktürmüşsün ne diyim? :) Ama çok güzel bilgiler teşekkürler.

Özlem'cigim, ne guzel sen de bu zamana kadar bol bol sutunu vermissin, Ela Selin de sansli bir cocuk. Blogunu okudum, uyku konusunda bir de the Babywhisperer'a goz atsaniz, gercekten tam uygulandiginda kesin cozum getiriyor. Kolayliklar diliyorum.

Adsız dedi ki...

These аre in fact еnоrmouѕ ideаs іn rеgaгԁing blоggіng.
You have touchеd some pleasаnt things here. Any way kеep
up ωrinting.

my wеbsite - make money online